Göçmen kadınlar anayasa dağıtacak

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Almanya’da Selefilerin Kur’an-ı Kerim nüshalarını dağıtmasına bir tepki de göçmen kadınlardan geldi. Frankfurt İlerici Kadınlar İnisiyatifi cumartesi günü sokağa çıkarak anayasa kitapçığı dağıtmaya hazırlanıyor.

İnformatikçi, mühendis ve doktor olmak üzere çeşitli mesleklerden 160 kadının oluşturduğu inisiyatif, 9 Haziran Cumartesi günü Frankfurt´ta sokaklara çıkarak 2 bin adet anayasa kitapçığı dağıtmaya karar verdi. Kadınlar anayasa kitapçığı dağıtırken bir yandan da insanlarla, devlet ve kilise birbirinden tamamen ayrılmalı mı sorusu hakkında konuşup tartışmak istiyorlar. Laikliği savunan grup imamların vergilerden elde edilen gelirlerle eğitim görmesine de karşı çıkıyorlar.

Frankfurt İlerici Kadınlar İnisiyatifi sözcüsü Sunay Capkan Selefilerin Kur’an-ı Kerim dağıtmasına olan tepkisini şöyle ifade ediyor: “İnanılır gibi değil, diye düşündüm kendi kendime. Alman toplumu çıldırmış olmalı! Bizim de bir şeyler yapmamız lazım: O zaman biz de anayasa kitapçıkları dağıtalım. Çünkü aslında toplumumuz için en önemli kitap anayasadır ve yalnızca bu kitap sayesinde barış içinde ve demokratik koşullar çerçevesinde birlikte yaşayabiliriz. İnsanların evlerinde İncil ve ya Kur’an-ı Kerim’in olması, onların şahsî kararı, ama anayasa hepimizin uyması gereken kitaptır.”

“Dine bu denli ağırlık verilmesi yanlış”

Sunay Capkan´ın “biz” kelimesinden kastı “Frankfurt İlerici Kadınlar İnisiyatifi”. Bu inisiyatif kültürlü, başarılı ve serbest çalışan 160 göçmen kadından oluşuyor ve hepsinin ortak bir amacı var. Onlar, artık Almanya’da bu denli dinden bahsedilmesini istemiyorlar. “Toplumumuzda aşırı dincilik ya da İslamîleşmek gibi bir sorun yok, asıl sorunumuz sosyal ve sosyoekonomik nedenlerden kaynaklanıyor” diyen Capkan’a göre, kamuoyunda süren tartışmaların odak noktasında daha çok eğitim sistemindeki uçurumların nasıl aşılabileceği gibi konular olmalı. Capkan sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dine bu denli ağırlık verilmesi bizi sinirlendiriyor. Bizler dikkatleri eşitlik, laiklik ve demokrasi konularına çekmek istiyoruz.”

Göçmen kadın klişesini yıkmak istiyoruz

Franfurtlu kadınlar Alman toplumunda var olan, başörtülü, eğitimsiz ve eşine muhtaç göçmen kadın klişesini yıkmak istiyorlar. “Bizler entegre olmayı başarmış, örnek kadınlarız” diyerek gülümsüyor Capkan. Kendisi on yaşındayken Türkiye´den Frankfurt’a gelmiş. Babası terzi olan Capkan “Eğitimden uzak bir ailemiz vardı, ama buna rağmen onlar bizi okumaya yönlendirdi” sözleriyle bahsediyor ailesinden. Geçen 35 sene sonrasında üniversite mezunu bir işletmeci ve şirket danışmanı olan Capkan’ın, iki kızı var. Çocuklarından birini tek başına yetiştirmiş, çünkü “kocası kaçıp gitmiş”.

Frankfurt İlerici Kadınlar İnisiyatifi’nden Zeliha Dikmen’in kariyeri de birçok Almanı hayretler içinde bırakıyor. Dikmen, 8 yaşındayken, ailesiyle birlikte Almanya’ ya gelmiş. Babası işçi olan ve annesi mutfakta yardımcı olarak çalışan Dikmen “Klasik bir işçi ailesi işte” diyor. İnformatikçi olan Dikmen’in iki yetişkin çocuğu ve iyi de bir işi var.

“Bizim amacımız, genç göçmen kadınlara örnek olmak. Onlara ekonomik olarak bağımsız olmaları gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Kendi kararlarını kendilerinin verebileceği bir hayatın sadece eğitim ile mümkün olacağını onlara göstermek istiyoruz” diyor Zeliha Dikmen. Bu yüzden 160 kadınla birlikte kurdukları yurttaş girişimi dâhilinde, gönüllü olarak göçmen genç kadınlara rehberlik yapıyor.

Pforzheim’da da benzer çalışmalar var

Frankfurtlu kadınların çalışmaları aslında bir ilk değil. Bundan yaklaşık bir ay önce Yeşiller partisinden Memet Kılıç da, Pforzheim şehrinin meydanında anayasa kitapçıkları dağıtmıştı. Kılıç bu şekilde Selefilerle ilgili tartışmada tepkisini ortaya koymak istemişti. Neden böyle bir girişimde bulunduğunu Memet Kılıç, şu sözlerle anlatıyor: “Benim asıl endişem, toplumda Müslümanlar hakkında yanlış bir algılamanın oluşmasıydı. Çünkü Müslümanların çoğunluğu aşırı dinci değil.”

İki saat içerisinde 350 anayasa kitapçığı dağıtan Kılıç, karşılaştığı insanlarla bugün Frankfurtlu kadınların da dikkat çekmek istediği konular üzerine konuşmuş.

“Özellikle kadınlar, kadın-erkek eşitliği konusunda sorular yönelttiler” diyor. Fakat Kılıç’a yansıyan tepkiler tamamen olumlu yönde olmuş. Kılıç aldığı tepkileri şu sözlerle ifade ediyor: “Bir yandan Almanlar, göçmen kimlikli birinin anayasayı savunduğunu görmekten çok memnun olurken, diğer yandan Müslümanlar da, Almanya’daki insanların, Müslümanların da sokaklara çıkıp ülkenin barışçıl, demokratik temellerine sahip çıkmasına sevindiler.” Kılıç o zamanlar, kendisini başkalarının da takip etmesini, benzer çalışmalarda bulunmasını ummuş. O gruplardan biri şimdi Frankfurt’tan çıkıyor. Daha doğrusu Frankfurtlu kadınlardan…

ajanslar

Arakan’da 12 Müslüman şehit edildi

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Arakan’da tebliğ cemaatine mensup 10 Müslüman genç 200 kişilik Budist grubunun saldırısına uğrayarak bıçak ve kılıçlarla şehit edildi. Yaşanan bu olayın üzerine bazı bölgelerde Cuma namazı sonrasında Müslümanlar ile Budistler arasında çatışmalar çıktı.

Çatışmalarda 2 Müslüman daha şehit edilirken, 2 Müslüman köyü de Budistler tarafından ateşe verildi.

Burma’nın başkenti Yangoon’dan ders vermek üzere Arakan’a gelen tebliğ cemaatine mensup Müslümanlara Budist çeteler saldırdı. 10 müslüman genç bıçak ve kılıçlarla hunharca katledildi.

Yangoon’dan gelen Arakan’da ders veren Müslüman gençler derslerin bitmesiyle dönüş yoluna geçtiler. Ancak dönüş yolunda bir dağ yolu üzerinde yaklaşık 200 kişilik Budist bir grubun saldırısına uğradılar.

Tamamen sivil olan Müslüman gençler bir anda neye uğradıklarını şaşırdılar. Bıçak, pala ve kılıcın kullanıldığı saldırılarda 10 Müslüman genç olay yerinde şehit oldular.

Yaşanan bu olayın ardından Müslümanlar Cuma namazı çıkışında gösteriler yapmaya başladılar ancak göstericilere saldırılması üzerine Müslümanlar ile Budistler arasında çeşitli bölgelerde çatışmalar yaşanmaya başladı. Yaşanan olaylarda 2 Müslüman genç daha şehit edildi. Kinlerini boşaltamayan Budist grup Arakan’da 2 Müslüman köyünü de ateşe verdiler.

MÜSLÜMAN GENÇLER KADIN VE ÇOCUKLARI KORUMAYA ALDILAR

Yaşanan katliamların ardından bazı Müslüman köyleri boşaltılırken insanlar Bangladeş’e kaçmaya başladılar. Evlerini terk etmeyen Müslüman aileler ise tedirgin bir bekleyiş içerisine girdiler. Özellikle kadın ve çocuklar büyük tehlike altındalar. Müslüman gençler kadın ve çocukları korumak için kendilerini siper etmeye başladılar. Yakın bir zaman içerisinde Müslümanlara yönelik daha büyük bir baskıdan korkuyorlar.

timeturk

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Asker çekeceğini açıklayan ‘Hollande’a şok

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Fransa’da cumhurbaşkanı seçildikten sonra Afganistan’daki askerlerini en kısa zamanda çekeceğini açıklayan François Hollende’a Taliban’dan darbe. Taliban, Afganistan’da 4 Fransız askerini öldürdü.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra sürpriz bir ziyaretle Afganistan’daki Fransız askerleriyle biraraya gelmişti. Askerlere en kısa zamanda eve dönme sözü veren Hollande’a Taliban’dan ağır bir darbe geldi.

Afganistan’ın doğusundaki Kapisa eyaletinde Taliban tarafından düzenlenen saldırıda dört Fransız askeri öldürüldü. Taliban, saldırının bir intihar bombacıları tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.

TALİBAN ÜSTLENDİ
Taliban sözcüsü Zabiullah Mücahid, örgüt üyesi bir intihar eylemcisinin Kapisa eyaletinde NATO askerlerine saldırı düzenlediğini söyledi.

HOLLANDE’IN TAVRI MERAK KONUSU
Taliban’ın Afganistan’da 4 Fransız askerini öldürmesi sonrasında Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın nasıl bir tavır alacağı merakla bekleniyor.

FRANSA’NIN 3 BİN 300 ASKERİ VAR
Afganistan’da NATO misyonu ISAF çerçevesinde 3 bin 300 askeriyle dördüncü güç konumunda bulunan Fransa, yıl sonunda muharebe gücünü çekmeyi planlıyor. Afganistan’da NATO misyonu çerçevesinde 130 bin yabancı asker görev yapıyor.

ajanslar

‘Yanık insan bedeni kokuyordu’

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Suriye’de 78 kişinin öldürüldüğü Kubeyr köyüne BM gözlemcileri sonunda girmeyi başardı. Gözlemciler köyde son derece ağır yanık insan bedeni kokusu hissedildiğini belirtti.

Suriye’de Hula’da yapılan katliamın ardından Hama’da Kubeyr köyünde 78 kişi katledildi. Suriye’deki BM gözlemci heyeti gecekmeli de olsa köye girmeyi başardı. Kubeyr köyünde incelemelerde bulunan BM gözlemci heyeti, köyde son derece ağır yanık insan bedeni kokusu hissedildiğini açıkladı. Gazeteciler eşliğinde terk edilmiş köye giren BM gözlemcileri, duvarlarında kan ve mermi izleri olan ağır hasar görmüş evlerle karşılaştı.

GÖZLEMCİLER KONUŞACAK KİMSE BULAMADI
BM’den yapılan açıklamada, UNSMIS’de görev yapan 20’nin üzerinde gözlemcinin dün yerel saatle 15.30’da köye girmeyi başardığı belirtildi. Ancak köyün boş olması nedeniyle BM gözlemcileri geçtiğimiz çarşamba günü yaşanan katliamın tanıklarıyla konuşamadı.

BM gözlemci ekibinin, Kubeyr’e komşu bir başka köyde yaşayan ve BM ekibini görünce Kubeyr’e gelen kişilerle görüştükleri, bu kişilerin de katliamla ilgili duyduklarını BM personeline anlattıkları, kaybolan yakınlarından söz ettikleri belirtildi.

KÖYE ROKETLİ SALDIRI
BM gözlemci ekibinin köyün civarında zırhlı araçların izlerini gördükleri belirtilen açıklamada, köyde bazı evlerin zırhlı araçlardan atılan roketlerle, el bombalarıyla zarar gördüğü, bazı evlerin içinde duvarlarda ve yerlerde kan izlerinin görüldüğü, evlerin dışında hala yangın ateşinin devam ettiği ve köyde son derece ağır bir yanık insan bedeni kokusunun hissedildiği vurgulandı.

DERA’DA 17 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Suriyeli muhalifler, 15 ay önce Esad rejimine karşı ilk isyanın başladığı Dera kentinde cumayı cumartesine bağlayan gece 10 kadın toplam 17 kişinin öldürüldüğünü iddia etti.

ŞAM VE İDLİB’DE İNTİHAR SALDIRISI
Suriye devlet televizyonu ise başkent Şam kırsalında ve İdlib kentinde bomba yüklü araçlarla intihar saldırıları düzenlendiğini açıkladı. Şam kırsalındaki saldırıda 3 kişi hayatını kaybederken, İdlib’deki intihar saldırısında 5 kişinin öldürüldüğü belirtildi.

ajanslar

Suriye’de yeni bir katliam daha!

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Suriye’nin Deraa şehri dün gece geç saatlerde Baas Ordusu’nun ağır saldırısına maruz kaldı.

Suriye’de kan durmuyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Hama katliamından sonra bugün de Suriye’nin Deraa şehrinde sivil halk katledildi. Onlarca kişinin öldüğü saldırıda ev ve işyerlerinde büyük tahribat meydana geldi. Suriye’deki muhaliflerin verdiği bilgilere göre, aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişi hayatını kaybetti, 90 kişi ise yaralandı.

El Arabiya’da yer alan haberde, Baas askerleri saldırıda yaralanan kadınlardan birkaçını ve bölgede bulunan doktorları tutukladı.

Öte yandan El Beled Mahallesi, Tafs ve Müseyfire köylerinde havan topuyla gerçekleştirilen saldırılarda da birçok kişi yaralandı. Bölgede zaman zaman elektrik kesintisinin yaşandığı bildirildi.

Yaşanan saldırı sebebiyle kan bağışında bulunmak isteyen Suriyeli vatandaşlar, askerler tarafından tutuklanıyor, yaralılar ise tutuklanma korkusundan dolayı hastane yerine camilerde tedavi görüyor.

timeturk

‘Silah bırakma gündemde!’

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kürt açılımı konusunda yürüyen yoğun çalışmaları, “Kuzey Irak’ta silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var. Bu sürecin başından beri ABD de işin içinde” sözleriyle açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ‘Yeni Açılım Paketi’yle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Atalay, “Anadille ilgili çalışmalarımızı Başbakan açıklayacak. Kuzey Irak’ta silahların teslimi için görüşmeler yapılıyor” dedi.

Terörle Mücadeleden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “yeni açılım” paketinin ipuçlarını açıkladı. Kürt vatandaşların anadillerini öğrenmeleri yönünde atılacak somut adımları Başbakan Erdoğan grup konuşmasında açıklayacak. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay CNN Türk’te katıldığı programda, “Hem siyasal anlamda hem çoğulcu yapıyı daha iyi nasıl kurarız diye demokratikleşme ve insan hakları anlamında yeni çalışmalarımız var” dedi. İşte Beşir Atalay’ın açıklamaları:

Terörü şiddetten ayıracak paket

“Bizim yürüyen yoğun çalışmalarımız var. Hem siyasal anlamda hem çoğulcu yapıyı daha iyi nasıl kurarız diye demokratikleşme ve insan hakları anlamında yeni çalışmalarımız var. Haziran ayı bir yandan ombudsmanlık, bir yandan insan hakları kurumu kurulması, yargı alanındaki 3. ve 4. paketlerin hepsi bu konularla ilgili. Demokratikleşme adımlarımız Meclis kapanmadan Haziran ayında bu konular TBMM’de tartışılsın diye gündemimizi planladık. Bunun dışında çoğulcu yapıyla ilgili gündemlerimiz var. Önümüzdeki günlerde Başbakan’ın grup toplantısında bunun somut adımlarını duyacaksınız. Hem yasa hem de vatandaşlarımızın anadillerini öğrenmeleri yolunda neler yapılabilir gibi. Bunların kararları verilmiş değil. Anadil konusunda alternatifli çalışmalarımız var. Verilince Başbakanımız açıklayacak bunları.

Demokratikleşme de sürüyor

“Bizim Hükümet olarak bu konuda çalışmalarımız durmuş değil. Duyuyorum ben, her şey güvenliğe yüklendi.Demokratikleşme süreçleri, diğer siyasi çalışmalar bırakılmış falan gibi şeyler. Hayır. Herşeyin güvenliğe yüklendiği, sadece güvenlik boyutuyla terörle mücadele edildiği doğru değil. Demokratikleşme süreçleri bırakılmış değil. Bugüne kadar on yılda demokratikleşme adımları ve vatandaşlarımızın kültürel ve bireysel hakları konusunda neler yapıldı, AK Parti inkar politikalarını terk etti. Vatandaşların devlete güvenlerini kaybettirici uygulamaların telafisi için çalışıyoruz. Yaz döneminde yeni bir anlatma çalışmamız olacak. Ücra köşelere kadar ulaşıp vatandaşlarımızı aydınlatacağız.”

Kuzey Irak karar aşamasında

“Bütün tarafların, bölgedeki halkın, vatandaşın genel psikolojisi. Onlar da artık daha rahat bir hayat yaşamak istiyor, gerginlik içinde yaşamak istemiyor. Şu anda konuşulmayan,bir şey yok. Ama bu sanıldığı kadar yalın bir olay değil. Bazen mukayeseler yapılıyor İrlanda vs gibi. Oralardaki terör olayları çok yalındır. Onlardan bizim taleplerimiz belli. Artık Kuzey Irak kendi topraklarında terörü yaşatarak mesafe alamaz. O sınırlar içinde o terör örgütü kolay yaşayamaz. Kuzey Irak yönetimi şu anda bir karar, bir adım safhasında. Bir şey yapması lazım. Şu an farklı bir dönem. Talepler var. Görüşmeler var. Silah bırakmaya, silah teslim almaya kadar giden görüşmeler var Barzani ve PKK arasında.”

ABD’nin olması normal

(ABD’nin devrede olduğu iddiası) ABD zaten bu işin tarafıdır Irak’taki pozisyonu sebebiyle, ABD’nin pozisyonunu biliyoruz. Başından beri içinde. İstanbul’da toplantı var. Bütün bunların içinde olması ABD’nin normaldir.

(Silah bırakanlar Türkiye’ye mi dönecek) Biz de bu konularda o safhalara varmadan, erken açıklamaları bu sorunların çözümü ile ilgili sorun görüyoruz. Ama şunu ifade edeyim. Bir yandan anamuhalefetin ziyareti, genel başkanla görüşmesi çok önemli. Bundan fayda bekliyoruz. Hükümet olarak çok boyutlu çalışma yapıyoruz. Demokratikleşme insan hakları ekonomik boyutu var. Biz bunları durdurmadık şu anda da yürütüyoruz. Siyasetin bunu daha fazla paylaşması verim getirecektir.

Toplumsal zeminde ajite edilebilecek konular bunlar. İktidar adımlar atarken, riskler alırken diğer siyasi partiler ajite edici iç siyaset malzemesi olarak kullanırsa sonuçlar zorlaşır. Ana muhalefetin iktidarlar bu konuları paylaşması önemli görüyoruz. Ana gündemi o. Bu politikamıza güç vereceğine inanıyorum.

ajanslar

Bahreyn’de 11 yaşında tutuklu muhalif

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Bahreyn’de yönetime karşı düzenlenen gösterilere katıldığı gerekçesiyle göz altına alınan 11 yaşındaki bir çocuğun mahkemeye çıkacağı bildirildi.

Savunma avukatı Muhsin el-Alavi, Ali Hasan adlı çocuğun, yasadışı gösteriye katılma suçlaması ve ülkede Şiilerin düzenlendiği diğer gösterilerle bağlantılı bazı iddialar nedeniyle Pazartesi günü mahkemeye çıkarılacağını söyledi.

Avukat Alavi, geçen ay göz altına alınan 6. sınıf öğrencisi Hasan’ın, sınavlarına parmaklıklar arkasında girdiğini ve Bahreyn’de göz altına alınan en küçük şüpheliler arasında bulunduğunu kaydetti.

ajanslar

NATO’dan yine katliam, yine özür!

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

NATO kuvvetlerinin komutanı General John Allen, ülkenin Logar eyaletinde hava saldırısı sonucu ölen sivillerden dolayı özür diledi. Hava saldırısında 18 sivilin öldüğü açıklanmıştı.

Afganistan’daki NATO kuvvetlerinin komutanı General John Allen, ülkenin Logar eyaletinde hava saldırısı sonucu ölen sivillerden dolayı özür diledi.

General John Allen, köylüler ve yerel liderlere başsağlığı dileklerinden bulunmak için Logar eyaletinden gitti. Afgan yetkililer, çarşamba günü Taliban liderlerini hedef alan hava saldırısı sonucu Logar eyaletinde 18 sivilin öldüğünü açıklamıştı.

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai de “gereksiz” olarak tanımladığı hava saldırısında sivillerin ölmesini kınamıştı.

NATO iki günden bu yana saldırıda ölenlerin tamamının Taliban mensubu olduğunu iddia ediyordu.

ajanslar

Demirel’den İtiraflar

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

9. Cumhurbaşkanı Demirel, Darbe Komisyonu’na tarihi itiraflarda bulundu.

Başörtülü Arabistan’a Gitsin

Bana ‘Başörtülüler ne yapsın?’ diye sordular. Ben de ‘Anayasa Mahkemesi, Danıştay kararları var. Kanun çıkarın. Okumak isteyenler, başörtüsünün serbest olduğu yere gitsin’ dedim. Ertesi gün gazeteler ‘Demirel: Başörtülüler Arabistan’a gitsin’ diye manşet attı.

Raporlar Geldi

Önüme gelen raporlar vardı. Hep solcuların adam öldürdüğü yazıyordu. Sağcılar için bu ifade yoktu. Ertesi gün “Demirel: sağcılar adam öldürtüyor dedirtemezsiniz” şeklinde manşet atıldı.

Baraj Açılışı Yerine Zincirbozan’a

12 Eylül sabahı, Siverek’te bir baraj açılışına gidecektik. Ancak Zincirbozan’a gittik.

35. Madde Kaldırılmalı

Devletin güvenliği askere emanet. Ama asker buradan kendine, koruma-kollama görevi çıkarıyor. 35. Madde hukuktan çıkarılmalı.

Rejime Sahip Çıkmak

İhtilallerin gerekçesi hep, ülke iyi yönetilmiyor, devlet elden gidiyor, vatan bölünüyor şeklinde olmuştur. Rejimi yıkarak rejime sahip çıkamazsanız. Siyasetin mahkemesi halktır. Siyasette efelik yapmak olmaz.

En Güçlü An

İktidarın en güçlü olduğu an seçildiği gündür. Siyasette nasıl gelirsen öyle gidersin. İnönü’nün bütçesini onaylamayarak düşürdük. Daha sonra 41’ler de bizim bütçemizi onaylamadı ve düşürdüler.

3 İdama Misilleme mi?

(Menderes ve iki arkadaşı idam edildi, sonra Deniz Gezmiş ve 2 arkadaşı idam edildi, bu karşılık mıydı?): Üç çocuğun asılması talihsizliktir. Menderes’in idam edilmesiyle bağlantısı yok.

Şapkamı Alıp Gittim

12 Mart’ta kendimi koruyamadım ki başkalarını koruyabileyim. Parlamento açık kalsın diye şapkamı alıp gittim.

Erbakan ve Çiller

Erbakan geldi ‘istifa ediyorum’ dedi. ‘Tehdit mi var’ diye sordum. ‘Yok’ dedi. Çiller, yeterli imzayı getirdi bana verdi. Daha sonra imza atanlar bana gelip ‘hatır için imzaladık,destek vermiyoruz’ dediler. Zaten Erbakan-Çiller’in gücü olsaydı kurulan hükümet güvenoyu alamazdı.

Derin Devlet

Derin Devlet vardır, o da askerdir.

* Demirel Ergenekon yargılamaları ve Silivri konusunda AK Partililerin Ergenekon sanıklarıyla ilgili ‘suç işlediler’ ifadesi üzerine “Muhakemeye değil muameleye itiraz ediyorum” dedi.

Suriye’de Kanlı Cuma

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Ülke genelinde cuma namazından sonra çıkan yönetim karşıtı gösterilerde ölenlerin sayısı 52’ye çıktı.
Başkent Şam’da olayların akşam saatlerinde de devam ettiği ve şehrin farklı bölgelerinden gelen silah sesleri ile 10’a yakın patlamanın kentin her yerinden duyulduğu bildirildi.

Ülkede görev yapan Birleşmiş Milletler gözlemcileri daha önce girmelerine izin verilmeyen Mezraatül Kubeyr köyüne ulaştı.

Gözlemciler aradan geçen günlere rağmen katliamın izlerinin silinmediğini ifade etti.

Yanmış ceset kokusunun köyü sardığını ifade eden gözlemciler ayrıca insan parçaları ile karşılaştıklarını belirtti.

Ülkede yaşanan şiddete uluslararası tepkiler de artıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Esed yönetiminin tüm meşruiyetini kaybettiğini vurguladı.

Özel temsilci Kofi Annan, planına uyulmadığını kaydederek bir “Temas Grubu” kurmak için görüşmelerde bulunduğunu belirtti.

ajanslar

Pakistan’da bombalı saldırı: 21 Ölü

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Pakistan’ın Peşaver bölgesinde kamu çalışanlarını taşıyan otobüse yönelik saldırıda 21 kişi öldü

Pakistan’ın kuzeybatısında bir otobüse düzenlenen bombalı saldırı sonucunda 21 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Yetkililer, Peşaver kenti yakınlarında düzenlenen saldırıda hedef alınan otobüste kamu çalışanlarının yanı sıra sivillerin de bulunduğunu söyledi.

Bombanın otobüsün içine yerleştirildiği ve otobüsün arka tarafının tamamen tahrip olduğu belirtildi. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı.

Taliban militanlarının sık sık bombalı eylem yaptığı Peşaver’de son dönemlerde aşiretler bölgesine yolcu taşıyan otobüslere yönelik saldırılarda artış oldu.

Bölgede otobüslere yönelik saldırılarla İslamabad yönetimiyle siyasi ve idari bağı zaten zayıf olan aşiretler bölgesinin iyice izole edilmesinin amaçlandığı ifade ediliyor.

ajanslar

Hizb’ul-Mücahidin’den Pakistan’a uyarı

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Hizb’ul-Mücahidin lideri Selahaddin, Pakistan’ı, Keşmir’in bağımsızlığı için mücadele eden mücahitlere verdiği desteği kesmesi halinde silahları kendisine çevirmekle tehdit etti

Seyyid Selahaddin, Pakistan’ı, Jammu-Keşmir’deki cihat gruplarını desteklemeyi bırakması halinde silahları kendisine çevirmekle tehdit etti.

Birleşik Cihat Konseyi’nin de lideri olan Selahaddin, ”Biz Keşmir’de aslında Pakistan’ın savaşını yürütüyoruz. Buna rağmen Pakistan desteğini çekerse savaş Pakistan’da sürer.” şeklinde konuştu.

Selahaddin, Arab News’e verdiği demeçte Pakistan ile Hindistan arasında görüşmeleri müteakiben Jammu-Keşmir’deki gerilimin azalmasına dikkat çekti ve Pakistan ile Hindistan arasındaki barış sürecinden kaygı duyduğunu söyledi. Selahaddin, Pakistan yönetiminin ilişkilerin normalleşmesi konusundaki yeni yaklaşımının Keşmirli liderlerde hayal kırıklığı oluşturduğunu dile getirdi.

Selahaddin, ”Ana mesele Keşmir’di, ama şimdi, herkesin siyasi, diplomatik ve moral mücadelemizi desteklemesine rağmen Keşmir çevresel ve sözde bağlılık meselesi haline geldi” şeklinde konuştu ve Keşmir sorununun yalnızca cihadla çözülebileceğine inandığını söyledi.

Hizb’ul-Mücahidin lideri Selahaddin sözlerine şöyle devam etti:

”Sözde barış görüşmelerine katılanlar Hindistan’ın ciddi olmadığını, böylece bölgeye kendi vereceği dizaynı uygulamak için zaman kazanmış olduğunu sonunda itiraf ettiler.”

Selahaddin, İslamabad’ın askeri çözüm ile barış süreci arasında yaşadığı ikilem sebebiyle Pakistanlıların Keşmir meselesinde sessiz kaldıklarına inandığını da söyledi.

Selahaddin, Pakistan halkının Keşmir meselesinde hükümete yönelik baskının artırılması ve Keşmir davasına zarar veren yeni yaklaşımını geri alması yönünde hükümeti zorlayacağına inandığını da dile getirdi.

”Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesi için kim müzakere yaptı? Irak ve Afganistan’da herhangi bir barış görüşmesi oldu mu? ABD, herhangi bir müzakere olmaksızın sadece fiili durum tarafından kuvvetlerini geri çekmeye zorlanmadı mı? Biz de Keşmir’de aynı stratejiyi uygulayacağız.” şeklinde konuşan Selahaddin, Hindistan’la ticari ve ekonomik ilişkilerin normalleşmesinin yalnızca Yeni Delhi’nin işine yarayacağını, İslamabad’ın da aleyhine olacağını dile getirdi.

Selahaddin, sözlerini, ”Pakistan kendi çıkarını düşünmeden ve felaketli sonuçlarını analiz etmeden Batı’nın baskılarına boyun eğiyor.” şeklinde sona erdirdi.

ajanslar

ABD ordusu intihar ediyor

İslamdevleti.org
09 Haziran 2012 Cumartesi

Günde ortalama bir asker kendini öldürüyor, cinsel saldırı, alkol bağımlılığı ve aile içi şiddet olaylarının da artış gösterdiği belirtiliyor

ABD ordusunda intiharlar arttı. Günde ortalama bir askerin canına kıydığı Amerikan ordusu, bu yolla Afganistan’dakinden daha fazla kayıp veriyor.

Yılın ilk 155 gününde intihar eden Amerikan askerlerinin sayısı 154 olarak açıklandı. Bir önceki yılın aynı dönemine oranla bu sayıda yüzde 18 artış yaşandı. İstatistiklerde sadece muvazzaf askerler dikkate alınırken gaziler dahil edilmiyor.

Yetkililer, 2010 ve 2011’de intiharlarda azalma olmasına karşılık 2012 yılında artış yaşanmasının kendilerini şaşırttığını belirtti. ABD Savunma Bakanlığı’nda yeni kurulan intiharları önleme biriminin müdürü Jackie Garrick, aslında bu yıl daha düşük bir sayı beklediklerini söyledi.

İntiharlara sebep olarak travma sonrası stres, reçeteli ilaçların suistimali ve ekonomik problemler gösteriliyor.

CİNSEL SALDIRI VE ŞİDDET DE ARTIYOR

Savunma Bakanlığı verilerine göre, çatışma bölgesinde bir kereden fazla görev yapan askerlerde intihar eğilimi artıyor. ABD ordusu, on yıldan fazla süredir, Irak ve Afganistan gibi, beklenenden daha uzun süren ve çetin geçen çatışma bölgelerinde varlık gösteriyor.

Afganistan’daki Amerikan ordusu misyonunun 2014 sonuna kadar tamamlanması planlanırken, ordunun bu yıl verdiği kayıplar yeniden artışa geçti. Bu arada, Kur’an-ı Kerimlerin yakılması ve Mart ayında bir askerin 16 sivili öldürmesi gibi skandallar da Amerikan ordusuna yönelik tepkilere neden oldu.

ABD ordusu mensupları arasında cinsel saldırı, alkol bağımlılığı ve aile içi şiddet olaylarının da artış gösterdiği belirtiliyor.

ABD ordusunda 1,4 milyon muvazzaf asker bulunuyor. Orduda intihar vakalarındaki artış 2006 yılında başlamıştı. Bunun üzerine ABD ordusu, destek hatları, stres yönetimi kursları ve ruh sağlığı araştırmalarına yatırımlarını arttırmıştı. Ayrıca, askerlerin psikolojik sorunları olduğunda destek almalarını teşvik eden kampanyalar yürütülüyor.

ajanslar